Kurtuluş Günümüz Kutlu Olsun
24.12.2018
Değerli Gaziantepli Hemşehrilerim,
Gaziantep denilince herkesin aklına ilk olarak milli mücadele yıllarında Anteplilerin tarihe mal olmuş kahramanca direnişi gelir. Antep Savunması Milli Mücadele tarihimizin parlak ve şerefli bir sayfasıdır.
Yirminci yüzyılın ilk çeyreğinde Osmanlı Devleti, girdiği Birinci Dünya Savaşı’nı kaybetmiştir. Milletimiz, kalbini dolduran iman ve vatan sevgisiyle, topraklarını işgal etmek isteyenlere karşı büyük bir Kurtuluş Savaşı’na girişmiş, “Ya istiklal ya ölüm” düsturuyla hareket ederek asla esir edilemeyeceğini bütün dünyaya bir defa daha göstermiştir.
Bizler için üzerinde yaşadığımız bu coğrafya sadece bir toprak parçası değildir. Bizler, bu toprakları vatan bilmiş, vatanını canından mukaddes saymış ve onun uğrunda canını vermekten çekinmemiş necip bir milletin evlatlarıyız.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk de Anteplilerin gözlerinden öperek iltifat ederken “Ben nasıl Anteplilerin gözlerinden öpmeyeyim, Antepliler yalnız Antep'i değil, Anadolu’yu da kurtardılar. Millî Müdafaa'da öncü oldular” diyerek Antep Savunması’nın Milli Mücadeledeki önemine dikkat çekmektedir.
Binlerce yıllık tarihe sahip bu kadim topraklarda sanayisiyle, turizmiyle, kültürüyle her alanda öncü olan Gazi şehrimiz Milli Müdafaa döneminde de bu yönüyle herkesin takdirini kazanmıştır.
İşgalciler karşısında Antepliler dışarıdan aldığı sınırlı destekle ve kendi imkânlarıyla adeta “kendi göbeğini kendisi keserek” büyük bir kahramanlık ve fedakârlık örneği sergilemiştir. Bu destan, bir şehrin destanıdır. 6 bin 317 kahramanımızın kutlu direnişidir.
Antepliler bu mücadele sırasında bütün servetlerini seferber ederek büyük bir özveride bulunmuşlardır. Kurdukları silah fabrikasında kendi cephanelerini imal etmiş, Şeyh Cami’sinde kurdukları hastanede yaralılarını kendileri tedavi etmişlerdir. Başta Çınarlı, Musullu ve Mağarabaşı semtleri olmak üzere şehrin her semtini bir cephe halinde tahkim ederek düşmanlarını bile hayret ve hayranlık içinde bırakmışlardır.
Kurtuluş Destanı’nın yazılmasında vatanı ve milleti uğruna gözlerini kırpmadan canını feda eden Şahin Beyleri, Karayılanları, Şehit Kamilleri, Teğmen Mustafa Yavuzları, Teğmen Mahmut Söylemezleri ve binlerce şehidimizi asla unutmayacağız. Bu kutlu günde bizlere bağımsız bir vatan bırakmak için canlarını feda eden şehitlerimizi ve ebediyete intikal eden gazilerimizi rahmet ve saygıyla anıyoruz. Bizlere düşen de bu bayrağı sonsuza dek gururla taşımaktır.
Gaziantepliler, Kurtuluş Savaşı’ndan sonra da büyük bir çalışkanlıkla ve vatanseverlikle şehirlerini yeniden inşa ederek ayağa kaldırmayı ve bölgemizde, ülkemizde örnek bir şehir olmayı başarmıştır.
Mustafa Kemal’in Gaziantep’in kurtuluşunun 16. Yıl dönümünde gönderdiği telgrafında ifade ettiği gibi, “ Eğer bir gün millet vatan ve Cumhuriyetin yüksek menfaatleri icap ettirirse Gazianteplilerin geçmişte olduğundan daha yüksek kahramanlıklar göstermeye amade bulunduklarından hiçbir şüphemiz yoktur.”
Atatürk’ün bu sözünü, 15 Temmuz’da hainlere karşı darbe girişimindeki dik duruşu ve darbeye karşı omuz omuza meydanları doldurmalarıyla Gaziantepliler, kahramanlıklarını göstermiş ve hainlere meydanı bırakmayarak ispatlamışlardır.
Bugün, topraklarımızın dört bir yanının düşmanlar tarafından işgal edildiği, emperyalist devletlerin kirli oyunlarla milletimizi yok etmeyi planladığı günlerde Anadolu’nun düşmanlardan temizlenmesinin miladı olan Antep’in kurtuluşunun 97. Yıl dönümünü kutlamanın haklı gururunu yaşıyoruz.
Allahtan; güzel şehrimiz Gaziantep’e geçmişte gördüğü acıları bir daha yaşatmamasını, her yönüyle birliğimizin, dirliğimizin hiçbir zaman bozulmamasını, bölgemize ve ülkemize barış ve huzur vermesini dilerim.
Selam olsun Şahin Bey’e,
Selam olsun Şehit Kamil’e,
Selam olsun Karayılan’a,
Selam olsun Özdemir Bey’e,
Selam olsun 6 bin 317 kahraman şühedaya,
KURTULUŞ GÜNÜ’MÜZ KUTLU OLSUN.
DAVUT GÜL
VALİ
